Deyimler
Bir olayı, bir durumu, bir kavramı daha etkileyici anlatmak için en az iki sözcüğün bir araya gelmesiyle oluşan ve çoğu zaman gerçek anlamdan uzaklaşıp kendine özgü anlam kazanan kelime gruplarına deyim denir.
Örnek:
Etek: Bedenin belden aşağısına giyilen bir giysi.
Zil: İşaret vermek, uyarmak, çağırmak için kullanılan ve bir çan ile bu çana vuran bir tokmaktan oluşan, elle veya başka düzenlerle işletilebilen araç.
Çalmak: Vurarak veya sürterek ses çıkartmak.
Etekleri zil çalmak: Çok sevinmek.
Deyimlerin Özellikleri
1. Deyimler en az iki sözcükten oluşur.
-
Ağzı sıkı: Sır saklayabilen
-
Kaşla göz arasında: Çok az bir zaman içinde
2. Deyimler kip ve kişiye göre çekimlenebilir.
Parmağını oynatmamak: önemsiz bir olayı büyütmek
-
Parmağını oynatmıyorsun. (şimdiki zaman, 2. tekil kişi)
-
Parmağımızı oynatmadık. (geçmiş zaman, 1. çoğul kişi)
3. Deyimler kalıplaşmış söz öbekleridir. Sözcükler başka sözcüklerle değiştirilemez ya da deyim içerisindeki yerleri değiştirilemez.
-
Pireyi deve yapmak (önemsiz bir olayı büyütmek)
-
Biti deve yapmak (Yanlış)
-
Deveyi pire yapmak (Yanlış)
4. Deyimler genellikle mecaz anlamlıdır.
-
Çenesi düşük (çenesi aşağıda olan) değil (geveze, çok konuşan) anlamındadır.
-
Ateş püskürmek (ağzından ateş çıkması) değil (çok sinirli olmak) anlamındadır.
5. Az sayıda olsa da bazı deyimler gerçek anlamda kullanılabilir.
-
İyi gün dostu olmak
-
Kimi kimsesi olmamak
6. Deyimler söz öbeklerinin yanı sıra cümle biçiminde de olabilmektedirler.
-
İğne atsan yere düşmez.
-
Armut piş ağzıma düş.
-
Atı alan Üsküdar’ı geçti.
-
Kulakları çınlasın.
7. Kimi deyimler bir olaya bir fıkraya, efsaneye ya da hikâyeye dayanır.
-
İpe un sermek (Bir Nasrettin Hoca fıkrasına dayanmaktadır.)
Deyimler ve Atasözleri Arasındaki Benzerlikler
1. Kimin söyledikleri belli değildir. (Anonimdir)
2. Kalıplaşmış sözlerdir. Değişiklik yapılamaz.
3. Genellikle mecaz olsalar da gerçek anlamda da kullanılabilirler.
Deyimler ve Atasözleri Arasındaki Farklar
1. Deyimler zaman ve kip olarak değişik çekimleri olabilir ancak atasözleri herhangi bir değişikliğe uğramazlar.
-
Ağzı açık kalmak ↔ Ağzım açık kaldı. ↔ Ağzın açık kalmış. (Deyim)
-
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar. (Atasözü)
2. Deyimlerde bulunan sözcüklerin arasına farklı sözcükler girebilir ancak atasözlerindeki sözcüklerin arasına herhangi bir sözcük giremez.
Ayıkla pirincin taşını ↔ Ayıkla bakalım pirincin taşını şeklinde kullanabiliriz.
3. Deyimlerin görevi anlık bir durumu daha çarpıcı biçimde anlatmaktır.
-
"Burnundan solumak" çok fazla sinirlenme durumunu daha etkileyici bir şekilde anlatmayı amaçlar.
Atasözleri ise toplumun genelini ilgilendirir, kural koyar, öğüt verir, yol gösterir.
-
"Sakla samanı gelir zamanı." atasözü, "Gereksiz görülen şey ileride gerekli olabilir." diye öğüt vermektedir.
4. Deyimler, kullanıldıkları cümlede anlam kazanırken atasözleri tek başlarına bir anlama sahiptir.
Ağzına bir parmak bal çalmak (birini tatlı sözler ya da hediyelerle oyalamak anlamında bir deyim)
-
Ağzına bir parmak bal çalıp işi tatlıya bağladılar. (Deyim)
-
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın. (Atasözü)